21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı - idman sözlük
uefa şampiyonlar ligi'nde türkiye'nin 2 temsilcisinden biri olan galatasaray'ın 2. öne eleme turu ilk maçı. ilk maç hollanda'nın eindhoven şehrinde bulunan philips stadı'nda oynanacak ve saat 22.00'da başlama düdüğü çalacak. 2. maç olan 28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçı ise istanbul'da başakşehir fatih terim stadyumu'nda oynanacak. temsilcimiz galatasaray, hollanda kamp kadrosunu açıkladı. ameliyat olan ve antrenmanlara henüz çıkmaya başlayan taylan antalyalı kafileye alınmadı. yine ameliyat olan ve çalışmalarına yeni başlayan jimmy durmaz da kafilede yok. öte yandan, burak elmas'ın da değindiği üzere tff tarafından lisansı çıkarılmayan oğulcan çağlayan, karşılaşmada forma giyemeyecek. yaşadığı talihsiz sakatlık sonucu aylardır forma giyemeyen ve takımla antrenmanlarda son zamanlarda yer alan omar elabdellaoui hollanda'ya götürülmedi. mbaye diagne, emre akbaba, deandre yedlin yine kamp kadrosunda bulunmayan isimler arasında. 2 gün önce sakatlığından dolayı antrenmanda yer almayan ancak dün bacağında bantlarla çalışmalara katılan radamel falcao kafileye dahil edildi. şu ana kadar transfer edilen alpaslan öztürk, aytaç kara ve barış alper yılmaz kadroya dahil edildi. eksiklerine rağmen temennim galatasaray'ın hollanda'dan avantajlı bir skorla dönmesi ve istanbul'da son sözü söylemesi.

galatasaray tarafından açıklanan kamp kadrosu: twitter


galatasaray tarafından paylaşılan eindhoven yolculuğuna ait görüntüler: twitter
her yönüyle galatasaray özelinde ülke futbolu adına rezalettir. kendi görüşlerimi elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım. bugün türk futbolunun dünyaya kıyasla ne kadar geride kaldığını görmüş olduk. burada galatasaray eleştirilebilir -ki birazdan eleştireceğim- ancak bu maça fenerbahçe de çıksaydı beşiktaş da çıksaydı hatta üç büyükler birleşip de çıksaydı bu maçı kazanma şansımız yoktu. ülke futbolu her geçen gün o kadar geriye gidiyor ki... avrupa ligleri birbirleriyle rekabet etmenin telaşını yaşarken biz hala yabancı kuralı konuşuyoruz, kendi içimizde rekabet ediyoruz. bakıyorsunuz, türkiye'nin en büyük 4 spor kulübü başkanı çıkmış türkiye futbol fedarasyonu ile yaşadıkları sorunları anlatıyor. bu tartışmada kimin haklı olduğu kısmıyla ilgilenmiyorum sadece böyle bir tartışmanın hala yaşanıyor olması büyük rezalet onu biliyorum. ister kulüpler birliği haklı olsun ister federasyon haklı olsun... türk futbolu 2021 yılında böyle bir tartışmayı hak etmiyor. düne kadar avrupa'da kupa almanın hesabını yapan büyük kulüplerimiz artık ligde oynayacağı maçta yenilmemenin hesabını yapıyor. ülke puanı her geçen gün düşüyor ve lig şampiyonumuz uefa şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılamayacak düzeye geliyor. hoş, katılsak da türk olmayan herhangi bir avrupa takımına farklı mağlup olup dönüyoruz. bir türk kulübü değil miydi 2000 uefa kupası'nı kazanan? bir türk kulübü değil miydi real madrid'i uefa süper kupa finali'nde yenip şampiyon olan? bir türk kulübü değil miydi chelsea'yi mağlup eden? bir türk kulübü değil miydi uefa şampiyonlar ligi gruplarından namağlup çıkan? biz ne zaman bu hale düştük inanılır gibi değil. hollanda'da şampiyon olamayan takım en büyük türk kulüplerinden birine 5 atacak deselerdi 2000 yılında inanır mıydınız? real madrid'i 3-2 mağlup ederken hangi galatasaray taraftarı bu duruma düşeceğimize inanırdı? yazık... gelelim galatasaray'a. burak elmas yönetimi 1 ay içinde tüm kredisini bitirdi. taraftarın büyük bir bölümü tarafından sevilmeyen mustafa cengiz'in fatih terim ile yaşadığı gerginlik en çok kendisine yaradı diye düşünüyorum. taraftarın desteğini alan fatih terim'i henüz başkan olmadan göklere çıkararak "tüm yetkiler terim'e!" gibi popülist söylemlerle istediğini aldı, başkan oldu. ancak sayın başkan şunu unutmuş. o koltukta kalmak o koltuğa gelmekten daha zordur. bu sadece başkanlık makamı için geçerli değil. bir teknik direktör için galatasaray'da kalmak galatasaray'a gelmekten daha zordur. futbolcu için de durum aynıdır. merak ediyorum da fatih terim'e olan taraftar desteğinden yararlanan burak elmas, terim'e olan bu destek sonlanınca ne yapacak? aslında bunu görmek üzereyiz. fatih terim de henüz lig başlamadan hollanda'nın şampiyon bile olamayan takımından mücadele namına bir şey göstermeden 5 yiyerek objektif galatasaray taraftarının haklı tepkisini aldı. fatih terim, her maç öncesi aynı şeylerden bahsediyor. inandıklarından, ne olursa olsun çıkıp oynayacaklarından, mücadele edeceklerinden, geri durmayacaklarından... üzülerek söylemem gerekir ki çağımız bu sözlerin altının doldurulmasını gerektiriyor. bu yalnızca fatih terim için değil, yaşı geçmiş her teknik adam için geçerli. şenol güneş de dahil buna mustafa denizli de dahil. artık bilgi çağındayız. taraftarlar araştırıyor, öğreniyor. yani, artık taktik bilen veya bildiğini zanneden futboldan anlayan tek siz değilsiniz. çıkıp havalı sözlerle, motivasyon cümleleriyle de modern futboldan ne kadar uzak olduğunuzu örtemezsiniz. bu taraftar her şeyin farkında. fatih terim dilinden önde baskıyı, şiddetli presi, modern futbol gerekliliklerini düşürmüyor. ama sahada buna dair hiçbir şey yok. eskiden olsa taraftarlar buna inanırdı. "vardır, terim'in bir bildiği." derdi. artık yok öyle bir şey. bugün ben sıradan bir taraftar olarak sahaya çıkan ilk 11'in modern futbolun gerekliliklerini yerine getiremeyeceğini biliyorsam ve bunun analizini yaparken herhangi bir rapora ihtiyaç duymuyorsam üstüne milyon avrolar da almıyorsam bizim ülke futbolu olarak yaş almış, modern futboldan uzaklaşmış teknik adamlara da ihtiyacımız yok demektir. saydıklarımı herhangi bir maaş almadan yapacak bir sürü taraftar bulursunuz yolda. ben diyorum ki burak elmas da fatih terim de bu sene sonunu göremeyecekler. ligde bile başarı ihtimalini zor görüyorum. ligde başarı gelse bile avrupa'nın averaj takımı olmanın galatasaray'ın kuruluş vizyonuyla örtüşmediğini, hatta tam tersi olduğunu çok iyi biliyorum. burak elmas, transfer yapmadığı için sorumludur, transfere dair verdiği sözleri tutmadığı için de sorumludur ancak ben eminim ki modern futbol ile uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen her basın toplantısında modern futbolu dilinden düşürmeyen bir teknik direktöre rüya kadroyu da verseniz, milyarlar da harcasanız, yüzlerce oyuncu da verseniz başaramaz. bunu bildiğim için burak elmas'ın transferler konusunda yaşadığı sıkıntılara değinmek istemiyorum çünkü asıl sorunun o olmadığını herkes çok iyi biliyor. düzelmesi gereken daha köklü, kronik sorunlar var. başarısızlıklar sonrası burak elmas muhtemelen teknik direktör değişikliği konusunda baskıya maruz kalacaktır. direnirse kendisi de gider çünkü objektif galatasaray taraftarları henüz başkan adayıyken burak elmas'ın hayal sattığını farkında. olağan görev süresi olan 3 yılı doldurmadan görevi bırakırsa kendisinin titiz adaylık sürecine de yönetimdeki arkadaşlarına da kulüple olan ilişkisine de yazık olur. direnmezse ve genç bir teknik adamla çalışırsa henüz yolun başında yaptığı bu korkunç hatayı telafi etme fırsatı bulur ve gönül verdiği bu camiadan boynu eğik ayrılmaz.